Kupa terapisi nedir?
Bardak çekme, kupa çekme olarak bilinen kupa terapisi, küçük bir
kabın kullanımıyla cildin yüzeyine vakum oluşturularak yapılan
geleneksel bir tedavi şeklidir. Nispeten ucuzdur ve invaziv (girişimsel)
değildir. Günümüzde kupa terapisi, akupunktur noktalarına
uygulanmaktadır.
Genelde geleneksel Çin Tıbbı ile ilişkilendirilmesine rağmen, kupa
terapisi yüzyıllar boyunca ayurveda tıbbında, Arap tıbbında (El-Hijama),
Mısır, Antik Yunan ve Roma şifa uygulamalarında kullanılmıştır.
Kupa terapisinin ilk kayıtlarından biri, Han Hanedanlığı’nın mezarı içinde bulunan eski bir kitap olan Bo Shu’da bulunmuştur. Batı tıbbının öncüleri sayılan Galen ve Hippocrates de kupa terapisini kullanmış ve teşvik etmiştir.
Kupa terapisi, kan akışını harekete geçirmek için kısmi bir vakum
oluşturmak amacıyla ısıtılmış bir kapağın deriye uygulanmasıyla olur.
Günümüzde artık cam bardaklar kullanılmaktadır, ancak daha eski
zamanlarda bambu, metal veya topraktan yapılmış bardaklar yaygın olarak
kullanılmaktaydı.
Vakum, alkole batırılmış ve tutuşturulmuş bir pamuklu çubuğun bir kaba
sokularak kabın ısıtılması ve içindeki oksijenin alınmasıyla cilde
hızlıca kapatılır. Kupa cilde uygulanır (genellikle sırt ve omuzlar
üzerinde) ve kupa soğurken bir vakum oluşur. Bir bakımdan, kupa
terapisinin etki mekanizmaları akupunktur ile örtüşmektedir.
Kupa terapisi çeşitleri nelerdir?
• kuru sabit: fincan tek pozisyonda kalır
• ıslak yüzeysel (hacamat): kanın biriktiği yerde insizyonlar açılır ve vakum aracılığıyla kan çıkartılır
• hareketli kupa: kupa deri boyunca hareket ettirilir
• moksibusyon: kurutulmuş bitkiler yakılır
• akupunktur ile kupa tedavisi
• ilaçlar ile kupa terapisi: krem veya merhemin kullanılması
Kupa terapisinin süresi genellikle 5-10 dakika arasındadır. Farklı etkiler için de farklı boyutta kupalar, farklı basınçlar ve uygulama süresi uygulanabilir. Kupa tedavisi sonrası kalan iz ısı derecesine, kupa boyutuna, kupanın vücut üzerine durma süresi ve kişinin sağlık durumu ile orantılıdır. Kupa terapisinin kullanım sıklığı ve uygulandığı şekle göre ciltte renk değişimi görülmektedir. Kupa terapisi sonucunda oluşan renk değişikliğini ölçmek için de bir ölçek geliştirme eylemi bulunmaktadır.
Kupa terapisi ağrıyı azaltır mı?
Kas ağrılarının giderilmesi, dünya çapında kupa terapisinin önde gelen kulanım amacıdır. Arap araştırmacılar tarafından 80 kişinin katılımıyla yapılan bir klinik çalışmada, belli bir nedeni olmayan bel ağrısı için ıslak kupa terapisinin güvenliği ve etkinliği değerlendirildi. Çalışma sonucunda, kontrol grubuna göre kupa terapisi gören kolda, ağrı skorlarında anlamlı iyileşmeler olduğu gözlemlendi ve kupa terapisi gören koldaki iyileşme seanstan 2 hafta sonraya kadar devam ettiği raporlandı.
200 kişiyle yapılmış olan 4 farklı kliniksel çalışmanın meta-analizinde, nonspesifik (belli bir nedene bağlı olmayan) boyun ağrılarının yarattığı ağrı, hareket kısıtlılığı ve yaşam kalitesi sonuçlarında anlamlı iyileşmeler raporlandı.
Kupa terapisi için özel bir ilgi alanı, herpes zoster veya zona ile ilgili ağrılardır. Zona ağrısında ıslak kupa terapisinin etkinliğini değerlendiren 651 hastayı kapsayan toplam sekiz randomize kontrollü çalışma, bir meta-analize dahil edildi. Meta-analiz sonuçlarına göre ıslak kupa terapisi, postherpatik nevralji olarak bilinen zona ağrısında, ilaca benzer etkinlikte bulundu.
Fibromyalji; yaygın kas ağrıları, yorgunluk, bitkinlik ve uyku
bozukluğu ile seyreden kronik bir hastalıktır. Kupa terapisinin
fibromyaljide etkili olduğunu düşündüren çalışmalar olmakla birlikte,
fibrimyaljide kupa terapisinin sonuçlarını plasebo etkisine bağlayanlar
da olmuştur.
Ağrıların giderilmesi için kupa terapisi ile ilgili çalışmaların
kalitesi çok değişkendir. Bununla birlikte kupa terapisi, ağrı rahatlama
açısından bazı faydalar sunuyor gibi görünmektedir.
Kupa terapisi bağışıklık sistemini aktive edip destekler mi?
Kupa terapisinin bağışıklık sistemini nasıl etkilediğine yönelik
yapılan çalışmalar hem küçük çaplıdır hem de çok az sayıdadır. Bu
nedenle kupa terapisi ve bağışıklık hakkındaki veriler doğrultusunda
uzmanlar net bir şey söylemenin zor olduğunu belirtmekteler.
Kupa terapisi hipertansiyona (yüksek tansiyona) etkisi var mı?
Bu konuda yapılması planlanan ancak henüz yapılmayan çalışmalar vardır. Sınırlı veriye sahiptir; küçük çaplı çalışmalar, kupa terapisinin hipertansiyon azaltmada kısa vadeli bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir.
Dermatolojik sorunlara yardımcı olur mu?
2015 yılında akne vulgaris (sivilce) için alternatif tıp
uygulamalarının gözden geçirildiği bir çalışma sonucunda kupa
terapisinin akne tedavisinde hiçbir yararı olmadığı görüldü.
Akut cilt lezyonlarında veya diğer dermatolojik sorularda kupa terapisi
önerecek güçte çalışmalar yoktur, hatta sedef gibi durumları daha da
kötüleştirebilmektedir.
Mide ülserine veya kabızlığa yardımcı olur mu?
Kabızlık için kupa terapisinin denendiği birçok çalışma
bulunmaktadır. Kabızlık, özellikle çocuklarda artan bir sorundur.
Pediatrik doktor ziyaretlerinin %3-5’inin kabızlık ile ilişkili olduğu
tahmin edilmektedir. Bu ziyaretlerin %90’ından fazlasında kabızlığın
belli bir nedeni yoktur ve bu, fonksiyonel kabızlık olarak
bilinmektedir.
İran’dan çıkan bir çalışmada fonksiyonel kabızlığı olan 120 çocuk
rastgele iki kola ayrılıp 12 hafta takip edildi. Bir gruba karın ön
kısmına kuru kupa terapisi, diğer gruba standart laksatifler uygulandı.
Sonuçta iki tedavinin de neredeyse aynı sonucu sağladığı raporlandı.
Başka bir çalışmada da kabızlık için hareketli kupa terapisinin
sonuçları olumu çıkmıştır.
Mide ülseri için kupa terapisinin denendiği bir klinik çalışma bulunmamaktadır.
Kupa terapisi güvenli midir?
Kupa terapisi ile ilgili alınması gereken önlemler vardır. Kanama
bozukluğu olan veya kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerde aşırı kanama
riski olduğu için kupa terapisinden uzak durmaları gerekir. Kupa
terapisi çatlak cilt veya enfeksiyon bölgelerine uygulanmamalıdır. Kupa
terapisi sırasında sterilite koşullarına dikkat edilmeli ve deri zarar
görüp görmediği yönünden takip edilmelidir.
Kupa terapisi sırasında kötü hijyen uygulamaları ile ilgili omurga
apseleri vakaları gözlenmiştir. Özellikle ıslak kupa terapisi daha fazla
enfeksiyon ve yan etki riski taşımaktadır.
Koebner olayı, sedef hastalığı olan bazı hastalarda ortaya çıkar. Bu,
bir çizik veya deri altı enjeksiyonunu takiben kabarıkların gelişmesi
anlamına gelir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Koebner olayı, kupa
terapisi görmüş ve sedef hastalığı olan bazı hastalarda görülmüştür.
Derin ven trombozu (toplar damar tıkanıklığı) olan kişilerde, pıhtının
yerinden oynayıp akciğerlere ve beyne gitme riski nedeni ile kupa
terapisi tavsiye edilmez.
Epilepsi nöbeti öyküsü veya periferik ödemde (bacak ve kollarda şişlik) güvensizdir.
Karotis (şah) damarları üzerinde kupa terapisi gören bazı hastalarda
inmeye neden olan karotis kan damarlarının yırtılma vakaları rapor
edilmiştir.
Sonuç
Kupa terapisi, çeşitli vücut ağrıları ve kabızlık için yararlı olabilir.
Bununla birlikte her derdin şifası olmaya çok uzaktır ve bu hali ile
akupunktura benzer klinik tamamlayıcı etkiye sahip olduğu söylenebilir.
Ayrıca kimlere ve hangi durumlara uygulanmaması gerektiğine dikkat
edilmeli ve hijyen koşullarına uyulmalıdır.